AKVARYUM1

16 Ekim 2014 Perşembe

DENİZ AKVARYUMALRINDA NİTRAT SORUNUNU ÇÖZME



Doğa çok dengeli bir döngü oluşumuna sahiptir. Bizim akvaryumlarımızda kurmaya çalıştığımız dengeyi ‘doğa’ farklı canlılar ve bakteriler ile otomatik olarak sağlar. Bu süreçte pek çok döngü, bu döngülerde ise pek çok canlı, bu canlıların ise pek çok görevi vardır. Bu zincirin halkalarından biri ise azot döngüsü olarak adlandırdığımız amonyum ve amonyaktan başlayıp, nitrat, oradan da azot gazı ile son bulan bir olgudur. Gün içinde gerek akvaryum canlılarımızın arıkları, gerek akvaryumda ölen mikro ve makro organizmalar, gerekse yapılan fazla yemlemeler ile ortaya organik bir bileşik olan NH3 (amonyak) ve dolaylı olarak NH4 (amonyum) çıkmaktadır. Akvaryumda mevcut bölgelerde konuşlanmış olan nitrifikasyon bakterileri bu organik bileşiğin önce nitrit (NO2) ardından nitrat (NO3)’a dönüşmesinde yardımcı olurlar. Azot döngüsüsün son basamağı olan nitratın N2 yani azot gazına dönüştürülmesi ise bu kadar kolay olmamaktadır. Bu son basamağa denitrifikasyon denir ve bu bağlamda çalışabilecek farklı bakterilere ihtiyaç duyar. Bu bakterilerin çoğu anaerobik olmakla birlikte çok az sayıda da olsa aerobik olanlar da mevcuttur. Anaerobik bakterilerin oluşması için oksijensiz bir ortama ihtiyaç vardır bu nedenle sistemden nitratın bakteriler yardımıyla uzaklaştırılması o kadar da kolay değildir. Bu bakteriler doğada canlı kayaların iç kısımlarında ve kumun oksijen almayacak kadar derinliklerinde barınırlar. Bu bağlamda nitratı sistemden uzaklaştırmak için birçok farklı yol geliştirilmiştir. Bunların çoğu, ortamda denitrifikasyon bakterisi üretme mantığına dayanır.
Nitratı sistemden uzaklaştırmak istememizin temel sebebi, diğer döngü basamaklarındaki elemanlar kadar zehirli olmasa da yüksek oranda olduğunda, özellikle omurgasızlar için büyük tehlike teşkil etmesidir. Aslında mercanlar da bir bakıma nitrata ihtiyaç duyar ve deniz suyunda da bir miktar nitrat bulunur. Bir resif akvaryumunda ideal nitrat değeri 0,25ppm (milyonda bir değer)’dir. 5ppm’e kadar normaldir. 5ppm üzeri değerlerde akvaryumda yosun oluşumu görülür.Yalnız balık akvaryumlarında ise nitrat seviyesi daha yüksek olabilir fakat yine de hem balıkların sağlığı açısından hem de yosun oluşumunu engellemek için 5-10ppm’i geçmemelidir.

Nitratı Akvaryumdan Atma Yöntemleri:


Su değişimi:   Su değişimi, nitrat seviyesini acilen düşürmek için kullanılabilecek en etkili yöntemdir. Özellikle; balık ölümü olduktan, tatil dönüşlerinde veya nitrojen döngüsü yeni bitmiş olan akvaryumlarda nitrat seviyesi yüksekse su değişimi yapılmalıdır.


Refugium: 
Refugium kelimesi İngilizce’deki sığınak anlamına gelen “refuge” kelimesinden gelir. Refugium ana tanka bağlı başka bir tanktır ve bu tankın içinde nitratı besin olarak kullanan canlılar bulunur. Refugiumda en fazla kullanılan canlı Caulerpadır. Caulerpa çok fazla ışığa ihtiyaç duymadan çok hızlı bir gelişim gösteren bir yosun türüdür. Caulerpanın kötü bir huyu vardır bu da arada sırada eşeyli üreme yapmasıdır. Bu daha çok gece ışıklar kapalıyken olur ve sporlarını suya salarlar. Aynı zamanda bitki aniden çürür ve topladığı tüm amonyak, nitrat ve fosfatı da suya geri salar. Aynı zamanda vücudunda otçul canlılara karşı ürettiği toksinler de suya karışır. Bu durum akvaryumun dengelerini bozabilir hatta bazı canlılar için ölümcül olabilir. Spor salınımını engellemek için ışıkları 24 saat açık tutmalısınız ve Caulerpaları düzenli olarak budamalısınız. Caulerpa dışında başka makro algler de refugiumda kullanılabilir fakat Türkiye’de başka makro algler pek görülmez. Nitrat ve fosfatı besin olarak kullanan Xenia mercanları refugiumda kullanılabilir. Xenialar çok hızlı büyüdüğünden nitratı düşürmede etkili olacaktırlar. Bazı hobiciler dev istiridyeleri (Tridacna türleri) ve bazı sünger türlerini de refugiumda kullanmıştır fakat bunlar daha çok görsel amaçlı refugiumlardır, amaç nitratı düşürmek değildir.

"Refugiumlar uzun dönemde nitrat seviyesini düşürmek için etkili yöntemdir.

Denitratör:
Dünyada yaygın olarak kullanılan ‘denitratör’ oksijen almayacak bir sistem içersinde bu bakterilerden yetiştirip belli periyotlarla etil alkol ile onları beslemek ve suyun bu ortamdan saatte akvaryum hacmine göre çok çok düşük su debileri ile geçirilmesi prensibine dayanır. Sistemin çıkışındaki oksijen düzeyi yani redox potansiyeli çok büyük önem taşır. Bu etkili bir yol olmasına rağmen çok tehlikelidir. Redox potansiyelinin normal değerlerin dışında olmaması çok ve sülfür zehirlenmelerine sebep olabilir. Bu yüzden denitratörlerin bir MV-(Redox) cihazı ile kullanılmaları önerilmektedir.

DKY:


DKY yani Derin Kum Yatağı (İngilizce aramak isterseniz DSB olarak geçer yani Deep Sand Bed) nitrat ve fosfat üzerinde etkili bir yöntemdir. Bu sistemin amacı, derin bir kum yatağı oluşturup üst kısımda aerobik, alt kısımda da anaerobik bakteriler için uygun ortam yaratmaktır. Bu sistemde kullanılan kumun çok ince, 0,2 – 1,0 mm arasında, olması gerekmektedir. Kum derinliği 8cm veya daha fazla olmalı. Mercan kırığı veya mercan kırığını ezerek yapılan kumlar bu işin için pek uygun değildir. Kumun aragonit veya çok salınım yapmayan silika kum olması gerekmektedir. Fakat aragonit kumlar hem suya kalsiyum sağladıklarından hem de ph’ı dengede tuttuğundan kesinlikle çok daha kullanışlıdır. Ne yazık ki ülkemizde çok kolay bulunmuyor, bulunanlar da istenilen boyutlarda olmuyor genelde. Bu sistemin Türkiye’de yapılmasında bir engel de Türkiye’de canlı kumun ve kumu karıştıracak canlıların bulunmamasıdır. Deniz çıkarılan bazı canlılar bu iş için uygun olabilir fakat tüm bu canlıları denizden toplamak zahmetli olacaktır. her şeye rağmen DKY hem nitrat ve fosfat seviyelerini düşürmesi açısından çok efektiftir hem de akvaryumda doğaya daha yakın bir ortam oluşmasında yardımcı olur.
         
DKY’nin kullanıldığı bir deniz akvaryumunda deniz çimi, kum anemonu yada çene balığı gibi yaşamak için derin bir kum tabakasına ihtiyaç duyan canlılara da bakabilirsiniz.

Votka:


 Sistemde yaşayan anaerobik bakteriler belli bir besin kaynağına ihtiyaç duyarlar. Bunun en önemlisi ise etil alkoldür. Sisteme dışardan fazla miktarda etil alkol ilave edilmesi bu bakterilere ekstra besin kaynağı ve enerji sağlayacağı için mevcut kolonilerin hızla artmasına, dolayısı ile nitratın çok daha hızlı bir şekilde elimine edilmesine sebep olur. Votka da etil alkol içerdiğinden akvaryumda kullanılabilir. Bu metodun bilinçsiz kullanılması farklı bileşiklerin çökelmesine ve kontrolsüz alg oluşumuna sebebiyet verebilmektedir.

Canlı kaya: 


Sistemin temel denitrifikasyon aracı canlı kayalardır. Kaliteli yapıya sahip canlı kayalar nitratın elimine edilmesinde büyük önem taşır. Derin oyuklar ve çatlara sahip efektif yapıdaki bir canlı kayada bu deliklerin derinliklerine fazla oksijen ulaşamayacağından burada oksijensiz bir ortam meydana gelir. Bu ortamlar denitrifikasyon bakterileri için kolonileşme yeri olarak kullanılır. Hacme oranla yeterli miktarda canlı kayanın nitrat seviyesinin düşmesinde etkisi olacaktır

Canlı kayalar hem nitrifikasyon hem de denitrifikasyon yaptığından deniz akvaryumları için çok önemlidir.

Sonuç:
 En başta dediğimiz gibi nitrat, azot döngüsünün azot gazından önceki son adımıdır. Yukarıda refugium ve su değişimi dışındaki metotlarda nitrat nitrojen gazına dönüştürülüp atmosfere bırakılır ve sistemden uzaklaştırılmış olur. Refugiumda ise fotosentez için nitrat besin olarak kullanılır. Döngünün ilk ayağı amonyum ve amonyak olduğu için nitratı yok etmeye çalışmadan önce amonyak oluşumunu azaltmak daha mantıklı bir yol olacaktır. Bunun için de doğru kurulmuş bir sistem, düzenli su değişimi ve doğru miktarda canlı yüklemesi yapılması gerekmektedir

10 Ekim 2014 Cuma

YUMUŞAK MERCANLAR İLE İLGİLİ RESİMLER


DENİZ BALIKLARI İLE İLGİLİ BİR KAÇ FOTOGRAF



ALGLERİN OLUŞUMU VE ÖNLENMESİ



Zararlı alglerin kontrolu için sihirli bir formül gerekli değildir. Bu küçük, basit ve fotosentezle yaşayan canlıların üremesi ışık, yer, sudaki fazla besin maddeleri ve alg tüketicilerin ya da rakiplerinin eksik olması gibi basit prensiplere dayanır. Alglerin sistemimizde nasıl yaşadıklarını bulmak için suya giren çıkanları dengelememiz gereklidir.
Akvaryumumuzdaki yemlemeyi deneme yanılma yöntemi ile balık ve canlıların sağlık durumlarını ve aktivitelerini izleyerek dengeleyebiliriz. Benzer şekilde akvaryumdaki ilave ettikleriniz

TUZLU SU AKAVARYUMALRININ İHTİYACI OLAN KATKILAR



Tuzlusu Akvaryumunun İhtiyacı Olan Katkılar
Tuzlusu akvaryumunun ne tip katkılara ihtiyacı bulunmaktadır.
Çoğu akvaryum sakini suya ekleyeceğiniz katkılara ihtiyaç duymaktadır. Kullanılma sonucu azalan maddeleri akvaryumunuzda bulunan canlıların ihtiyacına göre eklemeniz gerekmektedir.

CANLI:
SPS Kısa Polipli Sert Mercanlar, LPS Uzun Polipli Sert Mercanlar, Dev Clamler, Deri Mercanları, Polipler, Mushroom Türleri
KULLANDIKLARI KATKILAR VE FAYDALARI:
,: İskelet inşasında kullanılır.
Stronsiyum: İskelet inşasında kullanılır.
Magnezyum: Erken Kalsiyum Çökelmesini önlemede yardımcı olur.
İodin: Aşırı ışığa maruz kalmadan oluşacak zararı önlemede yardımcı olur.
Alkalinite: İskelet inşasına yardımcı olur. Ph ı tamponlar.
Eser menElet: Enzimatik ve Fotosentetik reaksiyonları kolaylaştırır.
Vitamin: Sağlığı ve rengi korumada yardımcı olur ve biyolojik reaksiyonları kolaylaştırır.

CANLI:
Kabuklular ve Diğer Hareketli Omurgasızlar

KULLANDIKLARI KATKILAR VE FAYDALARI:
Kalsiyum: İskelet inşasında kullanılır.
Magnezyum: Erken Kalsiyum Çökelmesini önlemede yardımcı olur.
İodin: Canlının dış iskeletinin bir parçasıdır. Deri değiştirme sürecine yardımcı olur.
Alkalinite: Ph ı tamponlar.
Eser Element: Enzimatik reaksiyonları kolaylaştırır.
Vitamin: Sağlığı ve rengi korumada yardımcı olur ve biyolojik reaksiyonları kolaylaştırır.

CANLI:
Balıklar
KULLANDIKLARI KATKILAR VE FAYDALARI:
İodin: Sağlık bozulmalarını önlemede yardımcı olur. Örneğin; Guatr
Alkalinite: Ph ı tamponlar.
Vitamin: Sağlığı ve rengi korumada yardımcı olur ve biyolojik reaksiyonları kolaylaştırır.

Deniz Akvaryumu Kaç Litre Olmalı



Deniz Akvaryumu Kaç Litre Olmalı





Tuzlu su akvaryumu kaç litre olmalıdır, nelere dikkat etmek gerekir. Tuzlu su akvaryumlarına yeni başlayacak kişilerin en çok sorduğu sorulardan birisi direk olmasa da dolaylı olarak Tuzlu Su Akvaryumu Nasıl Kurulur? oluyor. Bu yazı soruya tam bir cevap olmasa da en azından başlamak için bir yol gösterici olabilir düşüncesiyle kaleme alınmıştır.
Günümüzde kullanmaya alıştığımız ve bu satırları bulmanızı sağlayan internet her zaman doğru bilgiye ulaşmanızı sağlamayabilir. Bu nedenle Tuzlu Su Akvaryumu ve Bakımı ile ilgili iyi bir kitap mutlak satın alın. Bulduğunuz her bilgiye şüphe ile bakın. Doğru olup olmadığını kendi mantık süzgecinizden geçirin. Bu hobide herkesin kendisine göre bir doğrusu vardır ve her zaman tek doğru olmayabilir.
Nasıl bir akvaryum sahibi olmak istiyorum ve ne tür canlılara bakmak istiyorum?
Yeni başlayanların ilk sorduğu sorular nasıl bir akvaryum ve nasıl bir ekipman gerekli? Bu sorulara cevap almadan önce yeni başlayan kişinin Nasıl bir akvaryum sahibi olmak istiyorum ve ne tür canlılara bakmak istiyorum? sorusunun cevabını vermesi gerekiyor. Nasıl ki bir canlı doğuran tankı ile Malawi tankı arasında fark varsa, ve her ikisi de Amazon balığı olmasına rağmen discus ile piranha aynı akvaryuma konulamıyorsa, tuzlu suda da buna benzer ayrımlar bulunmaktadır.
Verimli çalışan basit bir filtre sistemi
Akvaryum için ilk şartlardan biri verimli bir filtre sisteminin oluşturulmasıdır. Bunun için ise verimli çalışan bir protein ayrıştırıcı (Protein Skimmer PS) ve mümkün olduğunca basit ve pislik biriktirmeyen bir filtre sistemi yeterlidir. Ekipman seçiminde ucuza kaçılmamalıdır. Kalitesiz malzemeler ileride daha çok zarara girilmesine veya verimsizlikleri nedeniyle boşa yapılmış harcamalara dönüşür.
Filtre sistemleri konusunda değişik uygulamalar olmasına rağmen genel prensip; suya mümkün olduğunca fazla oksijen kazandırmak, amonyak ? nitrit ? nitrat döngüsünün hızlıca oluşmasını sağlamak, hatta döngü oluşmadan baştan atıkları toplayarak sisteme yük bindirmemektir. Bu nedenle ne kadar basit bir sistem kurulursa o kadar sorunların önlenebileceği düşüncesi yaygınlaşmıştır.
Canlı kaya tuzlu su akvaryumu için en önemli filtre malzemesidir. Azot döngüsünün tamamlanabilmesini sağlayan bakteriler için bu kayalar en uygun yerdir. Kayaların şekil ve cinsine göre değişebilir ama 100 litre akvaryum için en az 12 en çok 20 kilogram kaya uygun bir yaklaşım olarak kabul edilebilir. Kilo olarak daha fazlası veya kiloda az hacimde büyük kayalar, canlılara yüzecek yer kalmamasına neden olabilir.
Bir tuzlusu akvaryumunda sabit değerlerin oluşması için su değişimi şarttır.
Tuzlu su ile tatlı su akvaryumları arasında genel mantık olarak bir fark yoktur. Nasıl ki tatlı su akvaryumlarında nitrat fazlalaştığında ve suya gerekli mineralleri tekrar eklemek istendiğinde su değişimi yapılıyorsa tuzlu suda da bu gereklidir. Bu şart tuzlu su akvaryumunun biraz daha masraflı olmasının ilk sebebidir.
Canlıların İhtiyacını Biliyor muyuz?
Sorumlu birer akvarist olarak ilk prensibimiz istediğimiz canlının ihtiyaçlarını biliyor muyuz? Ve bu ihtiyaçları karşılayabilecek miyiz? Sorusuna doğru yanıt vermek olmalıdır.
Bu sorunun cevabı verilebilmesi için biraz daha karşılıklı soru cevaba ihtiyacımız var. Bu bilgiler hemen hemen her yerde kolaylıkla bulunan sıradan bilgiler olmasına rağmen tekrarlayalım.
Tuzlu su akvaryumları kabaca; Balık Akvaryumları ve Mercan Akvaryumları olarak iki ana guruba ayrılırlar. Bu kabaca ayrımdan sonra da çeşitli alt guruplar oluşturulabilir. Bu ayrımı yapmamızın birinci nedeni her canlının ihtiyacının ayrı olmasından kaynaklanmaktadır. Bu ayrımı yaptıktan sonra nasıl bir akvaryum olması gerekiyor. Sorusunun cevaplarını arayalım.
Sadece Balık Akvaryumları
Sadece balık akvaryumu olacaksa yüksek kalitede ışığa ihtiyacımız olamadığını söyleyebiliriz. Her ne kadar ışık ihtiyacını yüksek kalitede istemesek de tatlı suda kullandığımız bitki gelişimini artırmaya yönelik olarak üretilmiş groluks gibi floresanları kullanmamamız yerinde olur.
Köpek balığı, müren, aslan balığı, trigger vb. gibi predator balıklar bakmak istiyorsak büyük akvaryumlara ve güçlü filtre sistemlerine ihtiyacımız olduğunu bilmeliyiz. Bu balıklar fazla tükettikleri için oldukça fazla atık üretirler. Bu balıkların bir çoğunun diğeri ile olup olamayacağını mutlaka araştırmalıyız.
Daha küçük akvaryum edinmek istiyorsak ya tek tür, yada ihtiyacını karşılayabileceğimiz daha uyumlu ve küçük balıkları seçmeye yönelmeliyiz.
Resif akvaryumları
Bu konuya girmeden önce bu akvaryumda olacak canlıların daha değişmez koşullar istediğini, daha yüksek ışık kalitesi istediğini baştan bilmemiz gerekir. Yine canlı seçimi en önemli prensiptir. Bu gurupta akvaryuma balık da eklenebilir. Ama bu balıkların mercanlara zarar veremeyecek olan türlerden seçilmesi gerekir. Bir çok melek ve kelebek balığı mercanlara zarar verir.
Bu akvaryumları da alt guruplara ayrılabilir. Yumuşak mercan, sert mercan akvaryumları vb. gibi. Sert mercan akvaryumlarının, yumuşak mercan akvaryumlarına göre ışık ve akıntı ihtiyaçları daha fazladır. Yumuşak mercanlar olarak nitelenebilecek Leather coral, mushroom, polip Xenia vb. gibi canlılar daha düşük ışık altında bakılabilirler.
Bu konuda temel olarak söylenebilecek tek şey canlının ihtiyacının karşılandığından emin olarak akvaryuma yerleştirmektir. Bu nedenle böyle bir akvaryum planlanırken çok yüksek olmamasına özen göstermek gerekir. Floresan lambaların aydınlatma gücü 50 cm üzeri akvaryumlarda etkisini yitirir. Yüksekliği artırmaktansa, akvaryumu daha geniş ve daha uzun seçmekte fayda vardır. Akvaryum boyutunu belirlerken akvaryuma koyulacak aydınlatma armatürlerinin boyları ve lambaların ekti mesafeleri düşünülerek planlanması faydalı olur. Metal Halide armatürlerinin 60 x 60 cm bir alanda etkili olduğu, floresan boylarının 60 ~ 90 ~ 120 cm olduğu dikkate alınmalıdır.
Akvaryuma karar vermek
Su hacmi ne kadar büyük olursa su şartları o kadar az değişir. Bu durumun avantajları olduğu kadar dezavantajları da vardır. Avantajı; iyi değerler yakalandığında bu değerlerin değişmesi zaman alır. Örneğin; elektrik kesildiğinde sıcaklık değişmesi daha geç olur. Daha uzun aralıklarla müdahale ve kontrol şansınız olur. Dezavantajı ise; kötü değerler yakalandığında da aynısı olur. Örneğin; nitrat arttığında daha fazla su değiştirmeniz gerekir. Suyu ısıtmak veya soğutmak gerektiğinde daha çok enerji ve zaman harcarsınız. Eklediğiniz katkılar akvaryum hacmi ile orantılı olarak artar. İlk başta düşünmediğiniz birçok artı giderle karşılaşabilirsiniz.
Bunun yanında çok küçük akvaryumlarda su şartları daha hızlı değiştiği için değerler kontrol edilemez duruma bir anda gelebilir. Bu nedenle küçük akvaryumları her an gözlemeniz gerektiğinden daha fazla ilgi ve tecrübe gerektirir. İki gün bakmazsanız sistem çökebilir. Bu nedenle başlarken çok küçük bir boyut seçmemek gerekir. Çok büyük bir akvaryum seçtiğinizde ise hem masrafı hem de bakım zorluğu nedeniyle akvaryum sizi yıldırabilir.
Akvaryum planlanırken taşırma sistemli olarak düşünülmesi daha uygun olur. Bu sistemlerde altta bulunan ikinci akvaryum hem müdahale kolaylığı sağlar, akvaryum hacminin artırır, hem de akvaryum içine koyacağınız PS, ısıtıcı, fosfat giderici vb. gibi ekipmanın çirkin görüntüsünden sizi kurtarır. Bunun için yeriniz yoksa küçük akvaryumlarda bir şelale filtre de işinizi görür. Böylelikle akvaryuma bol miktarda oksijen sağlanmış olur. Tatlı su akvaryumlarından alışık olduğumuz dış filtre kullanılması içinde pislik birikeceği ve sürekli temizliğin oldukça zor olması nedeniyle tavsiye edilmez.
Akvaryumda uygun boyutun seçimi konusunda benim fikirlerim sorulduğunda şunları söyleyebilirim:
Sadece balık beslenmesi düşünülüyorsa beslenecek balıklara ve miktarına karar verdikten sonra ilk başlangıç olarak 350 ila 400 litre civarında bir akvaryum seçmek uygun olur. Az sayıda balık bakılacağı konusunda kendine güven varsa bu hacim 150 ila 200 litreye kadar düşebilir.
Resif akvaryumu yapılmak isteniyorsa başlangıç için 150 ila 200 litre civarında bir akvaryum uygun olur. Daha büyük bir akvaryum, bu akvaryum ile en az bir yıl tecrübe kazanıldıktan sonra tecrübe edilmelidir. Bu arada bir resif akvaryumunun bütün ihtiyaçları incelenmiş ve canlılar üzerinde yeterli tecrübe kazanılmış olur. Baştan alınacak kaliteli malzeme elde kalmaz yeni akvaryumda da kullanılabilir. Resif akvaryumlarında ana tankta tedavi uygulanamayacağı için mutlaka uygun boyutta ilave bir karantina akvaryumu da düşünülmelidir.
Resif akvaryumların da özellikle su değerlerinin bilinmesi önemlidir. Bunların başlıcaları NO3, Ca, Mg, Fosfat, KH, pH değerleridir. Bu değerlerin test edilerek duruma göre gerekli katkıların eklenmesi şarttır. Test yapılmadan eklenen katkılar faydadan çok zarar verir. Akvaryumda yaptığınız değişiklikler ve eklediğiniz katkılar için bir tablo hazırlarsanız, böylece yaptığınız testleri, su değişimlerini ne zaman yapmanız gerektiği gibi tarihleri hatırlamanız kolaylaşır.
Akvaryum içerisinde tortu birikmeyecek kadar bir sirkülasyon mutlaka yapılmalıdır. Bunun için tuzlu suya uygun sirkülasyon motorları şarttır. Bu sirkülasyon ihtiyacı resif akvaryumlarında daha fazladır.
Özellikle yazın yaşanan sorunlardan biri suyun aşırı ısınmasıdır. Bu durumun canlıların metabolizmalarını hızlandırdığının (erken yaşlanma) unutulmaması gerekir. Balık akvaryumlarında soğutucu olması şart değildir ama sıcaklığın kontrol altında tutulmasında fayda vardır.
Resif akvaryumlarında ise sıcaklığın mutlaka kontrol altında tutulması gerekir. Bu sıcaklık değeri 25 ~ 26 oC değerini aşmamalıdır
Özellikle akvaryumda kullanılacak su oldukça önemlidir. Reverse Osmos cihazı kullanılarak arıtılmış su kullanılması akvaryumda ileride oluşabilecek sorunları baştan engelleyecektir. Kullandığımız çeşme suyun mevsim şartlarına göre değişiklikler göstermekte ve zaman zaman ağır metaller içermektedir. Büyük bir akvaryum kurulması planlanıyorsa mutlaka bir RO cihazı edinilmelidir. Küçük bir akvaryum planlanıyorsa da tercihen RO cihazından geçmiş piyasada satılan damacana sulardan birinin kullanılmasında büyük fayda vardır.
Su, sadece akvaryum ilk kurulurken değil, yapılacak düzenli tuzlu su değişimleri için ve buharlaşarak eksilen suyun yerine tuz karıştırmadan yapılacak tatlı su ilavesi için de gerekmektedir. Özellikle yazın ısı değişikliliğinden dolayı buharlaşan su miktarı artmaktadır. Bu nedenle çeşme suyu kullanımından doğacak zararlar da artmaktadır. RO cihazı ilk yatırım maliyeti olarak başta pahalı gibi görünse de uzun vadede damacana suya göre kesinlikle daha ekonomik olacaktır.
Piyasada suyu hazırlamak için kullanılmak üzere birçok tuz bulunmaktadır. Son günlerde en çok tavsiye edilen tuzlar arasında Tropik Marin gelmektedir. Kullanıcılar tarafından Reef Crystals, Instant Ocean, Red Sea başlıca kaliteli tuzlar arasında sayılmaktadır. Kurulacak akvaryum, küçük de olsa büyük de olsa kova içinde olanlardan satın almanız, ileride de kullanacağınız için ekonomik olacaktır. Mutlaka bir Tuz ölçer (Hydrometer) edinip onunla ölçüm yaparak suyun 25 oC da 1.022 ~ 1.024 yoğunluğa gelecek şekilde suyu hazırlamanız gerekir. Değişik kaynaklarda tuzu ilave ettikten en az 24 saat sonra suyun gerçek değerlerine ulaştığı söylenmekle beraber, tuzun kalitesine göre daha çabuk eriyenleri de bulunmaktadır. Bir kafa motoru tuzun suya daha çabuk karışmasını sağlayacaktır.
Önce kumu mu tuzu mu koyayım? sorusu sizin bileceğiniz bir iştir. Eğer canlı kum kullanıyorsanız önce tuzlu suyu hazırlamanız gerekir. Normal kum kullanıyorsanız da kumun arasına tuz zerreleri yerleşmeden eritmiş olabilmek için önce suyu hazırlayıp sonra kumu koymanız veya kumu koyup, suyu dışarıda hazırlayıp akvaryuma eklemeniz daha doğru olur.
Akvaryumda kullanılacak taban malzemesi seçilirken içerisinde pisliğin birikmeyeceği küçük taneli kum seçilmelidir. Tercihen piyasada satılan, arogonit diye tabir edilen kumun akvaryumun tabanını 1 cm kalınlığında kapatacak kadar kullanılması görsel açıdan iyi olacaktır. Daha fazla kalınlıktaki kum içerisinde zamanla birikecek artıklarla fosfat ve nitrat olarak bize geri döneceğinden tercih edilmemelidir. Canlı kum kullanacaksanız son kullanma tarihinin gelmediğinden emin olun.
İlk kurulumda mutlaka suda bir beyazlık ve bulanıklık olacaktır. Bunun geçmesi bir hafta kadar zaman alabilir. Tuz eridikten 24 saat sonra canlı kayalarınızı ekleyebilirsiniz. Kullanacağınız canlı kayaların kalitesini anlamak sizin için oldukça zor olabilir. Tecrübeli bir arkadaşınızdan yardım istemeniz yerinde olacaktır. Kimseyi bulamıyorsanız üzerinde yosun, sünger vb. zararlı canlı olmayan kayalardan tercih edin, kayaları çıkarıp kokladığınızda kötü bir koku alıyorsanız o kayaları almaktan vazgeçin. Bu pek mümkün olmayabilir ama mümkünse akvaryumcudan akvaryumda amonyak testi yapmasını isteyin.
Kayaları yerleştirirken aralarında birçok mağara oluşmasına dikkat edin. Sirkülasyon motorlarını ve kayaları yerleştirirken mümkün olduğunca kayaların arasında tortu birikmeyecek şekilde yerleştirmeye gayret edin. Kayaları da ekledikten sonra protein ayrıştırıcınızı çalıştırın. Birkaç gün muhtemelen PS toplayacak bir şey bulamadığından dolayı herhangi bir toplama yapmayacaktır. PS gövdesi süt gibi beyaz ise çalışıyor demektir. Bu süre zarfında sabır edin. Bazen, çok sulu köpük toplama yapabilir veya hiç köpük toplamayabilir. Bu durumda seçtiğiniz markaya göre biraz ayar yapmanız gerekecektir.
Bu işlemler de bittiğinde akvaryumunuzda zaten bu süre zarfında seyredecek bir şey olmadığından iki hafta süreyle ışıkları yakmayın. Bunun sebebi canlı kayaların üzerindeki mevcut bakterilerin taşınırken veya ortam değişikliğinden dolayı bir kısmının ölmesi sonucu suda amonyak ve sonrasında nitrit ve en son nitrat oluşması sonucu başlayacak olan yosun problemini önlemek içindir. Bu süre zarfında amonyak, nitrit, nitrat değerlerini ölçün. Amonyak ve nitrit zaman içerisinde nitrata dönecektir. Amonyak ve nitrit değeri 0.05 mg/l (ppm) altına düştüğünde sona yaklaşıyorsunuz demektir. İdeal olanı bu değerlerin sıfır olarak okunabilmesidir. Eğer nitrat değeriniz de 10 mg/l değeri altına düştüyse ilk canlıları eklemeye başlayabilirsiniz. Eğer nitrat değeriniz düşmediyse su değişikliği yapmanız gerekecektir. Canlıları eklemeden önce mutlaka akvaryumun pH, KH, Ca, Mg, değerleri hakkında da bilgi sahibi olun. Bu değerlerde bir anormallik varsa canlı eklemeyin. Bu değerler ile ilgili olarak Bakım Aralıkları sayfasından bilgi edinebilirsiniz.
İlk zamanlarda kayalarda yosun sonucu kahverengileşme olacaktır. Bu diatom algae dediğimiz yeni kurulumlarda oluşan bir yosun türüdür. Bir müddet sonra kendiliğinden yok olacaktır. Eğer bir iki hafta içerisinde yok olmuyor ise kayalarda bir sorun var demektir. Büyük ihtimal ile kayalarınızın bünyesinde fosfat vardır. Fosfat testi yapmanıza rağmen yosunlar bu fosfatı kullandığı için testlerde çıkmayabilir. Bu nedenle ilk kurulumdan itibaren akvaryumun filtre sistemine fosfat tutucu eklemeniz yerinde olur.
Bu dönem, en kritik ve sabırsızlığın maksimum düzeye çıktığı zamanlardır. Çevrenizdeki kişilerin 'O kadar para yatırdın hala kayaları mı seyrediyorsun?' şeklindeki baskılarına karşı kendinizi korumanız gerekecektir. Canlı eklerken acele etmeyin bir anda çok canlı eklediğinizde akvaryumunuzda henüz oluşmaya başlamış bakteriler yeterli gelmeyip canlılarınızı amonyak ve nitrit zehirlenmesi nedeni ile kaybedersiniz. Canlı eklemeyi zamana yayın, hafta bir canlı ekleyin. Böylece ekleyeceğiniz canlı hakkında araştırma yapacak zaman da bulabilirsiniz. Akvaryumcuda gördüğünüz canlıyı en az birkaç gün izleyin. Yeni gelmiş canlıları almayın. Sizden önce başkası aldı diye üzülmeyin, satın alan için üzülün. Nasılsa yine gelecektir.
En çok rastlanılan bir diğer durum da hepimizin başından geçen ve hâlâ etkisinde olduğumuz canlıların dayanılmaz cazibesidir. Kendimize öncelikle Almamalıyım telkininde bulunup; 'Gözüme çok güzel görünüyor, dayanamıyorum' tutkusunu mümkün olduğunca önlemeye çalışmalıyız.
Satın alacağınız canlıları mutlaka inceleyin, hasta veya yaralı olmadığından emin olun. Ana tankınızda bulunan diğer balıkların sağlığını tehlikeye atmamak için yeni aldığınız balığı eğer mümkünse ana tanka aktarmadan önce dört hafta kadar karantina akvaryumunda bekletin. Akvaryuma ekleyeceğiniz canlıları mutlaka su değerlerine alıştırarak ekleyin. Ana tanka balık eklemelerini özellikle ışıklar kapalı iken yapın. Seçtiğiniz canlıların bir biri ile uyumlu olmasına dikkat edin. Akvaryumunuzda balık yakalamayı engelleyici bir çok kaya olacağından sonradan çıkarmanız oldukça zor olacaktır. Baştan planlı olarak giderseniz böyle sorunlarla karşılaşmazsınız.

Deniz Akvaryumu Kurarken Nelere Dikkat Edilmeli


Deniz akvaryumu kurarken nelere dikkat etmeliyiz?

Tuzlu su ya da deniz akvaryumlarının bakım ve temizliğinde bazı noktalara dikkat etmek gerekir.

Tuzlu su akvaryumları doğrudan güneş gören alanlarda bulundurulmamalıdır. Aşırı güneş ışınları akvaryumun çabuk yosunlaşmasına neden olabilir. akvaryum kısa sürelerle güneş gören yerlere yerleştirilmeli.

Deniz akvaryumu insanların yoğun olduğu noktalarda da olmamalıdır. Aşırı hareketlik balıkların ürküp strese girmelerine yol açabilir.

Tuzlu akvaryumlarının boyutu mümkün olduğunca büyük olmalıdır. 200 litreden küçük akvaryumlarda ortaya çıkan enfeksiyon ya da kirlenmeler balıkların ve diğer canlıların hızlıca telef olmasına yol açabilir.

Akvaryumun büyüklüğü ile akvaryumda kullanılan donanım da orantılı olmalı. Akvaryumunuz büyükse protein ayrıştırıcısı, ısıtıcı, akıntı pompası gibi donanımlar da buna göre büyük olmalıdır.



9 Ekim 2014 Perşembe

Akvaryumda su temizliği, filtre sistemleri, akvaryum filtreleri

 Akvaryumda su temizliği, filtre sistemleri, akvaryum filtreleri

Akvaryumda su temizliği balıklarınız için hayati önem taşır. Balıklarınızın içinde yaşadığı su iyi bir biçimde temizlenmesi icin akvaryum filtreleri akvaryum ve balık için cok önemlidir.

Akvaryum filtreleri görev bakımından suyu temizlediği gibi akvaryumunuza akıntı ve oksijende verir. içinde bulunan akvaryum materyalleri vasıtasıyla akvaryumda bulunan hayatın devamını temin eder. içinde bulunan materyaller sayesinde akvaryumda bulunan balıklarınızın sağlığı bu alete bağlıdır.

Akvaryum filtre çeşitleri ve filtre seçimi:

Su temizliğinde piyasada bulunan çok çeşitli akvaryum filtreleri mevcuttur. Filtrenizin markası ne olursa olsun, filtre seçimi akvaryumun su hacmine göre seçilmelidir. Akvaryumunuzda kaç litre su varsa akvaryumun performansıda ona uygun olmalıdır.

Akvaryumunuza filtre seçiminde titiz davranmak zorundasınız, iyi kalitede bir filtre sessiz, enerji bakımından ekonomik ve sağlam olmalıdır. Bu tür akvaryumlar sizin akvaryumunuzu yıllarca berrak ve biyolojik olarak temiz tutar.

Piyasada bulunan bazı filtre çeşitleri:

iç filteler

Bu tür filtreler akvaryumunuzun içine yerleştirilir, sistem olarak içerisinde pompa görevi gören seramik gövdeli mıknatıslı pervane bulunur ve filtre kafası mevcuttur.

Akvaryumda bir çok işlevi aynı zamanda yapar, bu işlevler su temizliği, akıntı verme ve küçük plastik bir hortum aracılıyla akvaryuma hava verir. ic filtrelerin kafa kısmı (filtre motoru) altında bulunan kısımda sünger ve bu bölümlerin içinde bulunan filtre elemanları bulunur.

Bu filtre elemanları beslediğiniz balık türüne uygun olarakta değiştirilebilir. Bu materyaller  sporax, aktiv kömür, bio lifler vb. filtrede bakterileri tutarak tekrar akvaryum suyuna karışmasını önler ve bazı elemanlar suyu iyilestirir. Bu materyaller filtreleme çeşitine göre de değişebilmektedir. Bunlar biyolojik filtreleme, mekanik filtreleme, Adsorpsiyon filtreleme ve kimyasal filtreleme olarak çeşitleri vardır. Ama biz bunların sadece ilk ikisi olan biyolojik ve mekanik filtreleme sistemini sunacağız.

Dış filtreler

Dış filtrelerde, filtreden gelen iki plastik hortum akvaryum içine sokularak yapılan, akvaryumun genelde alt dıs kısmına konulan filtrelerdir. Akvaryumda iki hortum sokularak yapılan bu filtreleme sistemi oldukça kullanışlıdır ve temizliği kolaydır.


Dış filtrede bulunan su giriş ve çıkışları bulunan filtrede; akvaryumundan çekilen kirli su, filtrenin alt kısmından süzülerek(filtreedilerek) filtre içinde bulunan materyallerden geçerek tekrar temiz su(arıtılmış) olarak üst kısma pompalanması ve suyun akvaryum içine tekrar gelmesiyle yapılan filtrelemedir. Temizliği son derece kolay olan dış filtreler akvaryumda en uygun olan filtreleme yöntemidir. Ve hijyen açısından da en iyi olanıdır.

Taban - zemin filtreleri

Taban filtreleri, akvaryumun tabanına yerleştirilen yassı filtrelerdir. çalışma sistemi olarak akvaryum zeminine yerleştirilir ve üzeri akvaryum kum veya çakıl kaplanır, akvaryumda biriken kirleri ve yem artıklarını kendine bağlı olan plastik bir hortum ile emerek suyu iyi bir biçimde filtre eder.

Avantajları kum veya çakılda oluşmuş bakterileri temizlemesi ve akvaryumdasu dolaşımını iyi yapmasıdır. Dez avantajlari bitkilere zarar verebilir.

Akvaryum Bakımı Nasıl Yapılır

 Akvaryum Bakımı Nasıl Yapılır



Akvaryum Bakımı Temizliği Nasıl Yapılmalı ?
Akvaryumunuzda sağlıklı bir bitki örtüsü varsa akvaryum kumu yıllarca temizlenmeden yerinde kalabilir. Akvaryum tabanında yavaş bir su dolaşımı gerçekleştiren taban ısıtma sistemleri de (örneğin BioPlast Thermo-Float-System) akvaryum kumunun kokuşmadan yıllarca sağlıklı kalmasına katkıda bulunurlar.

Her gün:
Yemleme
Balıklarınıza günde 2 veya 3 kez birkaç dakika içinde bitirebilecekleri kadar yem verin. Fazla yemlemek hem balıklar için sağlıksızdır, hem de akvaryumunuzun çabuk kirlenmesine ve yosunlanmasına yol açar.
Balıklarınızın sağlığını yerinde mi?
Balıklarınızın davranışlarını ve iştahlarını bir gözden geçirin. Herhangi bir anormallik bir hastalık belirtisi olabilir. Hasta bir balığı hiç zaman geçirmeden küçük bir karantina akvaryumuna ayırmak gerekir. Gereken ilaçlamalar bu karantina akvaryumunda yapılabilir. Balıklarınızın toplu olarak yaşadığı esas akvaryumunuza kesinlikle ilaç atmayın; ilaçların birçoğu akvaryumdaki yararlı bakterileri de öldürerek biyolojik dengeyi bozar.
Su sıcaklığını kontrol edin
Termometreye bir göz atarak sıcaklığı kontrol edin. Kaliteli bir ısıtıcı termostatın akvaryum sıcaklığını ayarladığınız noktada yıllarca sabit tutabilmesi gerekir. Eğer sıcaklıkta büyük oynamalar oluyorsa nedenini araştırmak, (ışıklandırma sistemi yüzünden veya doğrudan güneş ışığı aldığı için de akvaryum belli saatlerde ısınıyor olabilir) gerekirse daha kaliteli bir ısıtıcı-termostat almak gerekir.
Filtre düzgün çalışıyor mu?
Su çıkışına bakarak filtrenizin düzgün çalıştığından emin olun. Akvaryumunuza uygun kaliteli bir filtrenin aylarca tıkanmadan ve yıllarca bozulmadan çalışabilmesi gerekir.

Haftada bir:
Ön camdaki yosunların silinmesi
Yosunlanan ön camları cam çizmeyen türden, sadece bu iş için ayırdığınız, kesinlikle deterjana temas etmemiş bir keçeli bulaşık süngeriyle silin.

İki haftada bir:
Düzenli su değişimleri
Biriken artık maddelerin kısmen atılması ve eksilen minerallerin tamamlanması açısından %20-25 oranındaki düzenli su değişimleri çok önemlidir.
Bir akvaryum hortumu aracılığıyla akvaryumunuzun suyunun %20-25'ini boşaltın. Bu suyu dipten çekerek akvaryum tabanında birikmiş tortuları da temizleyebilirsiniz.
Boşalttığınız suyun yerine dolduracağınız, temiz bir kapta üzeri açık dinlenmiş suya, balık sağlığını tehdit eden klor ve ağır metalleri nötralize etmek için iyi bir su hazırlayıcı preparat ekleyin (örneğin 20 litre dinlenmiş su başına 5 ml BioPlast AquaClean). Akvaryumuzda bol bitki, özellikle Echinodorus türleri varsa suda eksilen demiri tamamlamak için dinlenmiş suya demirli sıvı gübre de eklemek (örneğin 50 litreye 5 ml BioPlast FerroPlant) yerinde olacaktır.
Büyük akvaryumlarda düzenli su değişimleri ayda bir de yapılabilir. Önemli olan, su değişimlerini belirlenmiş periyoda göre düzenli bir şekilde yapmaktır.
Hızlı uzayan bitkilerin budanması
Akvaryumunuzun arka planına diktiğiniz hızlı uzayan, tek gövdeden yaprak veren bitki türlerini su yüzeyine eriştikçe budamak gerekir. Bitki gövdesini, tepeden 15-20 cm aşağıdan keserek akvaryum tabanına gömün; bir süre sonra kendiliğinden köklenecektir.
Ön filtrenin temizlenmesi
Bazı akvaryumlarda, esas filtrenin aylarca tıkanmadan çalışmasını sağlayacak, kolayca temizlenen bir ön filtere düzeni bulunur. Bu ön filtrenin en azından iki haftada bir suda çalkalanarak temizlenmesi yerinde olacaktır.

Ayda bir:
Akvaryum filtresinin temizlenmesi
Piyasada çeşitli filtre türleri bulunur. Akvaryumun içine konan iç filtreler, akvaryumun dışına konan dış filtreler vardır. En iyisi bilen birinin elinizdeki filtrenin nasıl temizlenmesi gerektiğini size bir kez göstermesidir.

Filtrelerin çoğunda en azından üç işlevi gerçekleştiren filtre malzemeleri bulunur:

1. Kaba kirleri tutan, ince filtre malzemelerinin çabuk tıkanmasını önleyen (mekanik) kaba ön filtre malzemeleri
2. Üzerlerinde biyolojik arınmayı sağlayan yararlı bakterilerin kolonileştiği geniş yüzeyli biyolojik filtre malzemeleri
3. Filtrenin su çıkışından hemen önce yer alan, ince tortuları tutan (mekanik) ince filtre malzemeleri
Mekanik filtre: Biyolojik filtre işlevi olmayan ya da az olan, sudaki tortuları tutmak için kullanılan filtre
Mekanik filtreler önce içi su dolu bir kovada kaba kirlerinden arındırılmalı, sonra akar musluk altında iyice çalkalanarak temizlenmelidir. İnce mekanik filtre malzemesi çoğu zaman yenisiyle değiştirilir.
Biyolojik filtre malzemesi, yerleşmiş bakteri kolonilerine zarar vermemek için en iyisi eski akvaryum suyuyla hafifçe çalkalanmalıdır. Biyolojik filtre malzemesi yenilense dahi içine bir miktar eski biyolojik filtre malzemesinden katılarak aşılanmalıdır. Bu, yeterli bakteri popülasyonunun çabucak oluşmasını sağlayacaktır.
Akvaryum bakımında dikkat edilmesi gereken ana maddeler aşağıdaki gibidir.
Akvaryum Suyunu Düzenli Değiştir.
Akvaryum içinde oksijeni eksik etme.
Akvaryumdaki balıklarına düzenli yem ver.
Akvaryumda düzenli dip çekimi yap.
Akvaryum ışıklandırmasını düzenli olarak aç-kapat.
Her balık için akvaryum boyutu değişir.Unutma.
Akvaryum temizliğinde kimyasal madde kullanma.
Akvaryum suyunun tamamını kesinlikle  değiştirme.
Akvaryum balığın için en doğal ortamı sağla.

Kısaca bir özetleyelim:
Akvaryum suyunuzun periyodik olarak gerekli olan testlerin yapılması ve böylece su kondisyonunuzun bilginiz dahilinde olması. Haftada bir yada iki haftada bir 3/1 oranında su değişimi yapılması Süresi dolan filtre malzemelerini mutlaka değiştirin. (Elyaf, Sünger..) Protein Skimmer ın artık toplama kabını haftada bir mutlaka temizleyin. Bu daha düzenli çalışmasını sağlayacaktır. Dip temizliğine dikkat edin ve gerektiğinde dip sifonu yapın. Deniz akvaryumunun temel taşlarından biride aydınlatmadır. Canlılarınızın sağlıklı olmasında etkisi vardır. Gerekirse bir timer takıp geceleri otomatik sönmesini sağlayın. Musluk suyu kullanmamaya özen göstermelisiniz. Aldığınız yeniz canlıyı kesinlikle akvaryumunuza alıştırıp koymalısınız. Mevsimsel değişiklerde akvaryum ısınızı sabit tutmalısınız.

ASLAN BALIGI AVLANIRKEN ÇEKTIGİM BİR VİDEO



https://www.youtube.com/watch?v=3gz0Wa02reI

HEPİNİZ HOŞ GELDİNİZ PET VE AKVARYUMDOSTLARI

merhaba arkadaşlar bu yeni bir blog ve yeni bir akvaryum bakış açıları içinde burda bir aile edasıyla umarım hepimiz bir birimize yardımcı olacagız...